top of page

AYNA MI O?

Gülmüge Terlan

İstanbul

Geldi geliyor derken ilk vaka açıklandı ve sonraki bir kaç hafta tufan. Bilgi bombardımanı. Kirli bilgi bolluğu. Endişe, korku. Kafa karışıklığı. Hiçbir şeyin siyah ve beyaz gibi net olmadığı gri alanda gezinmeler. Her türlü duygunun çoştuğu, sinirden, üzüntüden bazen her şeyin fazla gelmesinden ağlayıp, bazen kriz halinde güldüğümüz, deli gibi haber takip ettiğimiz bir kaç hafta. Daha sonra herkesin duygu durumu biraz sakinledi. Benim çektiğim bu fotoğraflar da o yoğun dönemde çekildi. Hep dikkat ettiğim göz ifadeleri daha fazla ilgimi çekmeye başladı. Hoşuma giden bir kare yakaladım ve devamı böylece geldi. Çekip, duygu durumuma göre sosyal medya hesaplarımdan paylaşırken fotoğrafları adlandırmış oldum. Bu kadar kendi kendine kalınca sorgu suhal de artıyor. Kendimi de bol bol dinledim bu arada ve bana iyi geldi. Bir çoğumuz benzer sorgulamalara girdi sanırım. 

 

Seri adını son kareden alıyor. Adamın baktığı, ‘ayna mı o?’ Gözler kalbin aynası mı? Aynaya bakar mıyız? Baktığımızda kendimize oyun oynar mıyız? Yalan söyler miyiz? Kendimizi kendimizden gizler miyiz? Ya başkalarından? Başkaları sizden gizlenir mi? Gözler yalan söylemez mi? Sever miyiz? Sevilmek ister miyiz? Bir kedi gibi hep sevilmek mi isteriz? Peki kediyi sevdiğimiz gibi başkalarını da koşulsuz sever miyiz? gibi sorular benim için ön plana çıktı ve bir arkadaşımın bana bu girişimin linkini gönderince kendimi burada buldum. Sevindim. 

Editör: Fethiye Sirena Özdal

ben

BEN KÜÇÜLDÜM ŞEYLER BÜYÜDÜ

Gülmüge Terlan

İstanbul

Ah bu gözler neler gördü, bazen görmezden geldi.

 

Başka canlıların yaşam alınına saygı duymamakta ısrarlıyız. Başımıza gelenlerden, nereden geldiğine bakarak buna hepten ikna oldum. Halbuki hayat ne renkli. Tek gereken uyum ve saygı. Kendimize, başkasına, toprağa, suya, kurda, kuşa, aşa saygı. 

 

Bir yarasayla birlikte şeyler büyüdü.

Yer gök beton, 7/24 çarpı bilmem kaç...

Vakalar, ölümler, para pul. Sayılarla hipnoz.

Yaşam alanları, kim kime dum duma. İşgalciyiz biz. Yok yok, onlar...

Uzak sanılan son bir o kadar yakın.

Aa! Yunuslar geri döndü!

Hep oyun, hep oyun. Her şeyi oyuna bağlamayalım.

‘Yeni normal’de özgürlük var mı? Buna martılar güler.

Nitekim;

Gülüşlerimiz gelincikler gibi güçlü olmalı.

Aşkımız bol.

Ve tüm canlılar için yaşam direncimiz daim.

Editör: Fethiye Sirena Özdal

kolay

KOLAY OLMAYACAK

Gülmüge Terlan

İstanbul

Belirsizlik, tedirginlik, soru işaretleri.

 

Bazıları dışarı çıkmamaya devam edecek, bazıları mecburen çıkacak. Bazıları başından tutturduğu rutini devam ettirecek. Bazıları  hiç içeri girmeye yanaşmayacak. Bazıları hiç çıkamayacak belli. Kafa karışıklığı. Her adım, her karar çelişkili. Bazılarına biçilmiş kaftan, bazılarını eder deli. Umursamayanlar, çok umursayanlar, orta yolu bulmaya çalışanlar çeşitli.

 

Engebeler, tümsekler, inişler çıkışlar, merdivenler, yokuşlar, engeller, yüksek atlamalar. Bazen sağnağı, bazen ahmak ıslatanı, bazen seli. Bir gün bahar, bir gün yaz, bir gün kış mevsimi.

 

Ta uzakta, yolun ortasını bulmuş uğursuz kara kedi. Merdivende, maskeli maskesiz dolaşanlardan kafası karışan beyazlı parçalı diğeri. ‘Temas memas anlamam’ deyip ayak dibinde biten kırçıllı tekirimsi de sokaktan biri.

 

Kolay olmayacak ‘yeni normal’ i kontrol etmek ileri geri.

Editör: Fethiye Sirena Özdal

bottom of page