top of page

HUZURSUZ BEKLEYİŞ

Seda Boy

İstanbul

Çoğunlukla dışarıda geçen hayatım artık neredeyse tamamen evde geçiyor. Salgının aniden rutinlerimizi değiştirmesi, yeni bir yaşayışa adapte olma, sağlığımızı koruma, geleceğimizi kontrol altında tutma çabaları, artan maddi manevi kaygılar… Tüm bunlar beni ailem, ev ve kendim hakkında daha çok düşünmeye daha çok anlamaya itmekte.

İlerleyen yaş ile birlikte gelen ailemi kaybetme korkusu salgından dolayı en üst seviyeye çıktı. Onların sürekli gözümün önünde olması beni bir nebze rahatlatıyor. Ailemi izlemek ve onları kayda almak bana iyi geliyor. Diğer yandan iş sebebiyle uzakta olan kardeşim ve onun döneceği günü beklemek hepimizin içinde yer eden bir boşluk ve huzursuzluk yaratıyor.

Evi bir beden pencereleri ise bedenin gözleri olarak yorumluyorum. Pencereler hayatımızın geçtiği mekanda dışarıda olup biten ve olacakla aramızdaki bağı kurmamızı sağlıyor. Pandemi ile gelen evlerimize kapanma durumu, dışarıya olan özlem ve bu huzursuz bekleyişin son bulacağı zamanı penceremizden bakıp göreceğiz. Pencere şimdi benim/bizim için umut demek.

Editör: Hüseyin Yılmaz

bottom of page