HAYAT EVE SIĞAR

“Ev, düşü barındırır, düş kuranı korur; ev, dinginlik içinde düş kurmamızı sağlar…. Ev olmasaydı, insan dağılıp giderdi. Ev, insanı gökten inen fırtınalara karşı olduğu gibi, yaşamında yaşadığı fırtınalara karşı da ayakta tutar. Aynı zamanda hem beden hem ruhtur. İnsan varlığının ilk evrenidir.” der Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası isimli eserinde.
​
İkamet edilen ve sükûna kavuşulan yer anlamlarını da içeren evlerimiz şu günlerde pek kalabalık. Evlerimize mi kapandık ne. Ama mecburiyetten oldu sanki. Olsun birçok şey öğrendik bu günlerde en önemlisi evimizin dünya kadar büyük olduğunu.  Geçmişte bizi koruyan evimiz bu büyük salgında da bizim yardımımıza koştu.  Evin dışına çıkamasak da işlerimizi, yemeklerimizi, eğlencelerimizi ve birçok şeyi evimizde yapıyoruz bu günlerde. Ne kadar sürer bilmem ama şu bir gerçek evimizin değerini daha iyi anladık sanki.
​
Benim evim iki katlı bahçeli eski şirin bir ev. Toplam üç aile yaşıyor bu küçücük dünyada. Bu ailelerin yanına bu günlerde çok fazlaca ziyaretçide geliyor. Çalışan gelinler, damatlar, enişteler boş bırakmıyor meskeni. Özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde çok eğlenceli geçiyor. Canının sıkılması için hiçbir neden yok. Her şey doğal, her şey içten bu küçük dünyada.